NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ مَنِيعٍ
حَدَّثَنَا
رَوْحُ بْنُ
عُبَادَةَ
حَدَّثَنَا
زَكَرِيَّا
بْنُ
إِسْحَقَ
أَخْبَرَنَا
عَمْرُو بْنُ
دِينَارٍ
عَنْ
عِكْرِمَةَ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ
رَجُلًا
قَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّ أُمِّي
تُوُفِّيَتْ
أَفَيَنْفَعُهَا
إِنْ
تَصَدَّقْتُ
عَنْهَا فَقَالَ
نَعَمْ قَالَ
فَإِنَّ لِي
مَخْرَفًا وَإِنِّي
أُشْهِدُكَ
أَنِّي قَدْ
تَصَدَّقْتُ
بِهِ عَنْهَا
İbn Abbas'dan demiştir
ki;
Bir adam
(Hz.Peygamber'in huzuruna gelerek)
"Ey Allah'ın Rasûlü
annem vefat etti. Onun yerine sadaka versem ona faydası olur mu?" diye
sormuş (Peygamber efendimiz):
"Evet!"
cevabını vermiş (Bunun üzerine adam):
"Öyleyse benim bir
bostanım var, bu bostanı annemin yerine sadaka olarak verdiğime dair seni şahid
tutuyorum" demiş.
İzah:
Nesâî, vesâyâ; Tirmizî,
Zekât
Bu hadis-i şerifte,
malından hayır verilmesini vasiyyet etmeden ölen bir kimsenin ardından verilen
sadakaların sevabının ona yetişeceğini ifade etmektedir. Biz Fıkıh âlimlerinin
bu mevzudaki görüşlerini 2850 numaralı hadisin şerhinde açıkladığımızdan burada
tekrara lüzum görmüyoruz.